Alevilik, bir inanç, yol ve bir yaşam felsefedir
Toplumsal ve bireysel Ahlakın egemen olduğu, temiz hem kendisiyle hem de tüm farklı toplumlarla barışık bir düzen yaratmıştır Aleviler, insanların barış ve kardeşlik ortamı içerisinde bir arada yaşamasını sağlamaktır.
Alevi felsefesi, ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur. Bu nedenle, yaratılanı yaratandan dolayı sever. İncinse de incitmez abesi, kıblesi insandır.(insanı kamil olan insan) İnsanı, Tanrının bir parçası gördüğü için, insana değer verir. İnsanı sevmeyi, insana hizmet etmeyi, Tanrıyı sevmeyle ve ona hizmet etmeyle eş değer görür.
Bir insanın gönlüne girmeyi, Kabeyi ziyaret etmekle eş değer görür. Hiçbir milleti ve dini hor görmez. Din, dil, renk, cins ayrımı yapmaz. 72 milleti bir ve eşit görür. Kadın, erkek ayrımı yapmaz. Bütün dinleri, bir ağacın dalları gibi görür ve kökte birleştiğini bilir. Bu nedenle dinler arsında ayrım yapmaz.
Alevi; bilgiye, akla, mantığa önem verir. Bilgiyle gidilmeyen yolun sonunu karanlık görür. Dünya malına tapmaz, doğruluktan ayrılmaz. Bilime uyar, karanlığı kovar ve ışığa koşar. Güzel ahlak sahibi olmaya çalışır, kötülüklerden sakınır. Güçlünün, zalimin karşısında, zayıfın, mazlumun yanında yer alır.
Alevi; Eline, diline, beline sahiptir. Sofrası açık, gönlü açık, anlı açıktır. Yaşamında sevgi ve hoş görü vardır. Bağnazlık ve yobazlık yoktur. Alevinin yaşamında Hümanizm (insan sevgisi)vardır. Tanrı korkusu değil, tanrı sevgisi vardır. Alevilik düşüncesi evrenseldir.
Alevi ibadetini; Ritüellerinde temel esas emektir; iş ve değer üreterek, insanlara, canlılara ve doğaya faydalı olmakta, hizmet etmekte, iyilik etmekte ve yardım etmekte yapar. Ritüelleri yaparak değil, Bunları yaparak Allah’ın rızalığını kazanacağına inanır. Allah’a ulaşmanın yolu, ritüelli yapmaktan değil, yetimin, öksüzün, fakirin, kimsesiz yaşlının göz yaşını silmekten geçtiğini bilir ve Onlara yardım eder. Çünkü, Alevi, Allah’ın rızalıgını kazanmanın yolunun, kulun rızalığından geçtiğini bilir. Kul, kuldan razı ise, Allah’ta kulundan razı olur.
Alevilikte; Kin, kibir, garezi, düşmanlık, cebir, şiddet ve nefrete yer yoktur.
Aleviliğin, inancında, yolunda, felsefesinde, razılık ve helallik vardır. Kuran’da yazan, ‘’Ey kulum razı etmiş ve razı edilmiş olarak dön rabbine’’ Kul, kuldan razı ise, Allah’ta kulundan razı olur.’’ Müminler kardeştir, kardeşler arasında barışı sağlayınız’’ Kuran’ın özü ve özeti olan bu Tanrı buyruğuna uymaya ve uygulamaya çalışır. Sevgi, hoşgörü ve güzel ahlak inancının ve yolunun temelidir. Davasını mahşere bırakmaz, Musahiplikte, görgü cemlerinde, cemaatin huzurunda sorgulanır, yargılanır, razılık ve helallik alarak aklanır. Kul hakkı yemeden bu dünyada, anlı açık yüz ak yaşar, ö bir Dünya’ya da öyle gider. Sorgulanmadan Hakka yürümüşse de, yakınları vasıtasıile, cemaatin huzurunda Dardan indirme erkanı yapılarak, varsa kul hakkı ödenerek, razılık ve helallik alır. Böylece aklanmış olur.
Yüce Allah, ‘’Ben size şah damarından daha yakınım’’ der. Bu nedenle Allah her zaman bizimle beraberdir. Yerde, gökte değil her yerdedir. Gönül aynasını temiz tutan, bir kimsenin gönlünde Hakk tecelli eder. Bu nedenle, Aleviler, kalbinden tüm kötülükleri çıkarıp, kin, kibir tutmaz ve hiç kimseye kötü gözle bakmaz. Dilinde hakk kelamını eksik etmez ve Allah’ı zikreder. Herkese hoş görü ve sevgi içerisine bakar. Alevi, sabırlı olur ve sır saklar ve dedikodu bir suç ve günah işlerse de, itiraf eder, tövbe eder ve cezası neyse de çeker. Ancak, Alevilikte suç ve suçlu oranı çok azdır. Alevi kolay kolay adi suç işlemez.
Çünkü, suç işlediği zaman, Cemaatin huzurunda yargılanacağını ve düşkünlük cezasını alacağını bilir. Aleviler, Güvenilir bir insan olmaya gayret eder. Herkese, Adaleti ve eşit davranır. Tüm insan haklarına saygısı vardır. Yalan konuşmaz. Yalan yere yemin etmez. Küfürlü konuşmaz. Edepli olur. Her Alevi, bir ocağa bağlıdır. O ocağın talibidir. Ocağın Dedeleri tarafından musahip kardeşi erkanı yapılarak, musahip olurlar. Her senede görgüden sorgudan geçerler. Musahiplikte oto kontrol sistemi vardır. Biri birilerini denetlerler. Biri birilerine yardım ederler.
Alevilik, yeminli ve ikrarlı halk topluluğudur. Yola girmede, musahiplikte, görgüde, sorguda ve nikahta yemin ederler ve İkrar verirler. Yolun ve inancın kuralı olan 4 kapı, 40 makama ve Aleviliğin kurallarını öğrenir ve uygulamaya çalışırlar. Bu kurallar ve şartlar, aynı zamanda iyi insan olmanın da kurallarını içerir.
Alevililerin kendi öz kültürü vardır. Ayrıca, Aleviler, Demokrasiye, laikliğe, insan haklarına ve çağdaş düşünceye sahiptir. Atatürk devrimlerine ve ilkelerine sahip çıkar.
Aleviliğin; Aslı doğruluk, kemali dostluk, cevheri merhamet ve hoş görü, görüşü eşitlik, hazinesi bilgi, meyvesi sevgidir.
Aleviliğin Yolu, İnancı ve felsefesini; Hakk, Muhammet, Ali, Ehlibeyt, 12 İmamlar, Alevi düşünür ve filozoflardan, Hallacı Mansur, Hace Ahmet Yesevi, Ebul Vefa, Dede Garkın, Baba İlyas, Hacı Bektaş Veli ve halifeleri olan, Ocak sahibi Erenler, Pirler, 7 Ulu Ozan ve diğer Ozanlar meydana ve dile getirmiş, yaşamış ve yaşatmışlardır. Günümüze kadar gelmesini sağlamışlardır.
İşte bizler, Cemevlerimizde bu güzel, İnancı, Yolu, Felsefeyi yaşamak ve yaşatmak için varız
Cem Vakfı Geleneksel Aleviliği yaşamak, yaşatmak ve tanıtmak için, çalışmaktadır. Alevi Kurumları arasında da, önemli ve saygın bir yeri vardır. Bu nedenle Cem Vakfı merkez ve şubeleri olarak; Biraz önce tanıtımını yaptığım Aleviliği, Cem Evlerimizde ve özel hayatımızda en iyi şekilde yaşamak, yaşatmak ve topluma tanıtmamız gerekmektedir. Vakıf yöneticileri ve Dedeleri olarak da, topluma her açıdan iyi örnek olmamamız ve iyi hizmet vermememiz gerekmektedir.
