İSLAMİYET: ALEVİLİK VE SÜNNİLİK 7

  “Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla”

  “Ey iman edenler, size hayat verecek güzelliklere çağırdığı zaman, Allah’a ve Resulüne icabet edin” (Enfal, Ayet 24)

     Evet, iman edenler canı gönülden icabet ettiler, 1400 yıldır bu iman ve icabet asla değişmedi.

Birde icabet ediyor görünüp alay edenler, topukları üzere Ataları’nın sapkın inançlarına gerisin geri dönenler istisna, zira onlar inanmış gibi göründüler ama asla İslam olamadılar.

    Ve ilk ayrılıklar tam da bu evrelerde başladı fakat halk o kadar cahildi ki, hiçbir şeyin farkında değillerdi, kim süslü sözler sarf ediyorsa onun peşine koşar olmuşlar, (tıpkı bu gün olduğu gibi.)

    Bakınız Bir Ayet ne güzel izah ediyor Kur-an ayetlerini değiştirenleri!.

“Siz İslam’ı şeksiz,şüphesiz kabul edenler onların size inandıklarını umuyor musunuz? Oysa onlardan bir bölümü  Allah’ın sözünü işitiyor, (iyice algılayıp) akıl erdirdikten sonra, bile bile değiştiriyorlar.” (Bakara ayet 75)

    Bu nedenledir ki, o dönem Hz. Peygamberden sonra yönetimi hile ile ele geçirenler her biri kendi zamanında Kur-an’ı değiştirdiler. Bu bütün Sünni ve Emevi, tarihçilerince sabittir.

    Yeniden konumuza dönersek; (geçtiğimiz bölümde Hz. Peygamber kendisine bir vekil ve vasi talebinde bulunmuştu!)

    Hz. Muhammed Mustafa tam üç defa sormuş olduğu soruya karşılık hiç kimseden ses çıkmamıştı ama son defa Hz. Ali ayağa kalkarak Hz. Muhammed’e cevaben!

Ya Resulallah ben her ne kadar ki, diğerlerinden yaşça küçük isem de, ben Hakk yolunda size vekil ve vasi olacağım ve Allah yardımcımız olacaktır diye buyurdu.

    İşte bundan sonra Hz. Muhammed’e ve Hz. Ali Cenabı Mürteza’nın düşmanları her alanda ve mekânda onların aleyhine düşmanlık yapmaktan geri durmadılar.

    Emeviler ve Kureyş Kabileleri iman etmişlerdi, lakin! Onların hile ve hainlikleri hiç bitmeyecekti fırsat beklemekteydiler birde, Ebu Lehep ve Ebu Cehil’in sinsi yaygaraları tüm gizli düşmanları, ayaklandırmak için uygun zamanı beklemekteydiler.

Bu iki kabile de kazançlarını Kâbe’ye ve panayırlara gelenler üzerinden geldiği için bu kabileler korktular.

Çünkü İslam’da fuhuş yasaktı, kumar yasaktı, esir ticareti yasaktı, kölelik yasaktı, küçük kızların alınıp satılması yasaktı, diri diri kuma gömülmeleri yasaktı.

   Ha birileri diyecek ki, Hz. Muhammed’in kölesi vardı, hayır yoktu. İmam-ı Ali’nin kölesi vardı, hayır yoktu ve onların birden fazla eşleri vardı diyorlar, hayır yoktu .

   Bunların tamamı Emevi ve Kureyş’in, kadın ve esir tacirlerinin zenginleri bunu uydurdular ki, kendilerine de paye çıkarsınlar.

   Kumar, içkinin olmadığı yerden de bu zenginler fakir halkı soyamazlardı ve onların körpecik kızlarına ve kadınlarını esir pazarlarında satamazlardı.

   Ve bunları engelleyici ayetlere bir bakalım.

Putların Kâbe’den ve evlerden temizlenmesi (Yunus Ayet 18 Enbiya 88- 89- Furkan 55) Ayetleri nazil oldu.

    Kasas Suresi 57 ayeti, Arapların itibarlarına ve haksız kazanç elde etmelerine mani oluyordu. 

Hucurat suresi 13 ayeti ve daha nice ayetler onların içki, kumar, kadın ticaretini ve gencecik çocukların hayatları kurtulsun diye vahyedilirken Arap bunları engellemek için, Hz. Muhammed’i ve Hz. Ali’yi ve evlatlarını illa ki, kendi yaşantılarına kâğıt üzerinde de olsa kendilerine benzeteceklerdi, işte onlar da bunu yaptılar.

    Ve bizler içimizden bazı kimseler; O  yüce Nebilere, Resullere ve Hakk İmamlarına birden fazla kadın reva görüyorsak, bu sadece sapkınca yazanın suçu değil bizimde hatalarımızdandır.

   Bizler araştırmadan her söyleneni doğru ve her yazılanı gerçek zannettik, bunu birde çocuklarımıza sanki doğru bilgiymiş gibi anlattık , böbürlendik vay be ben ne kadar da biliyormuşum diyerek büyüklendik, Allah affetsin.

    Bakınız insanlığa zararlı olan tüm olumsuzlukları yasaklayan ayetler bize ne diyor bir bakalım?’

  “Allah’ı bırakıp, kendilerine hiçbir zarar ve fayda vermeyecek şeylere ibadet ediyor ve;“Bunlar, bizim Allah katındaki şefaatçilerimizdir.” diyorlar. De ki: “(Allah bu varlıklara ibadeti meşru kılmamış ve bunlara şefaat yetkisi vermemiştir.) Buna rağmen böyle iddia ederek Allah’a göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?

   O (Allah), onların şirk koştuklarından münezzeh ve yücedir”. (10/Yûnus, 18)

    “Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.” (Hucurat 13 ayeti)

Sevgili Canlar!

Sayfamıza aldığımız iki ayetin içeriği ayrı ayrı mana içeren ayetler, birinde insanoğlu kendi yaptığı icatlara taptığı içindir, oysa 18 bin âlemi yaratan tanrı ve bu âlemleri çekip çeviren ihata eden O

yoktur ondan başka Tanrı ve her kim O’nun yolunu idame eder de Kâinat’ta ki, canlıya eşit hoş görülü davranırsa adaletli, sevgi ve hoşgörü sahibi ise eline ,diline, beline sahip olup ahlak en iyi konumda ise odur Allah’ın en yüce kulu gerisi teferruat...

    Diğer bir Ayet ise insanın eşit olduğunu kadın ve erkek değil; insan olmak ve dil, din, ırk, siyasi görüş, inanç farklılığı değil sadece insana sevgi ve saygıyı anlatır…

FATİHA İLE SONLANDIRALIM:

“Esirgeyen ve Bağışlayan Allah’ın Adıyla Başlarım”

Hamd Evrenler Sahibi Yüce Allah’a içindir,

Allah ki, Acıyandır Koruyandır Sevendir,

Günü Gelince Ancak

O’dur Hesap Soracak.

Tek Sana Tapan Senden Medet Umanlarız Biz,

Sapıtmışların Yoluna Düşmekten Koru Bizi.

Dosdoğru Gidenlerin Yoluna İlet Bizi Aman Rabbimiz”..

  Fatiha Suresi son iki ayetin anlamı:

Sapıtmışlarda ki, kişilerin İslam’ı kendi menfaatleri için ve dini dilediğince her şeye basamak edip hak yiyen, her türlü sapkınlığı ve şehveti İslam da gören gönül gözü kör olup Hz. Muhammed’in Ehl-i Beyt’ini katleden Hakk’ını gasp eden ve kin besleyenlerdir.

   Dosdoğru yola gidenler ise Hz. Muhammed Mustafa, a.s. dır. İmam Ali Cenab-ı Mürteza, Hz. Fatıma ve evlatlarıdır, soyudur, bu yola ser verip sır vermeyen Veli Nebi ve Şah Talip olanlardır.

    Hz. Peygamber den evvel zuhur eden Hakk’ın Yüce Peygamberleri ve onlara tabi olan ehli kamilleridir, havarileridir.

    Yüce Allah bizleri bizden evvel gelen O, Yüce nur kuşaklıların ve Hakk ile Hakk olanların yüzsuyu hürmetine namertlere muhtaç eylemesin.

Nebi, Peygamber ve 12 İmamlarımızın şefaatleri cümlemizin üzerine hazır ve nazır olsun inşallah. Aşk İle.

 

ALEVİ İSLAM İNANÇ HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI