Her toplumun kendine has ibadet biçimleri vardır. Alevi İslam inancının da kendine has senelik, haftalık ve günlük ibadetleri vardır.
Senelik ibadet dediğimiz görgü cemleridir. Bu cemlerin temelinde ‘’Dar-ı Mansur’’ vardır. Musahiblerin ya da ikrarı alınanların yıllık görgülerinin görülmesidir. Eşi, akraba, komşularıyla geçimi; kazancını helal sağlaması; yoluna erkânına bağlılığı; ülkesine, vatanına ve milletine hizmetini sorgulanması işte bu senelik cemlerde yapılır. Bu ayrı bir konu olduğu için yüzeysel geçiyoruz.
Alevilerin haftalık ibadeti ise, 48 Cuma gecesi ibadeti dediğimiz, perşembeyi cumaya bağlayan geceleri yapılan ibadetlerdir. Bilindiği gibi hicri takvime göre hava karardıktan sonra gün bitmiş olur.
Cuma ibadeti için, Kuran’ ı Kerim mekan belirtmeksizin, Yüce Allah’ ı anmak ve sosyal meseleleri haleltmek için toplanmasını tüm inananlara farz kılmıştır:
‘’Ey iman edenler! Cuma (toplanma) günü salat için çağrı yapıldığında, hemen Allah’ ı anmak için hemen koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha iyidir.’’ (Cuma Suresi 9)
Görüldüğü gibi Yüce Allah’ ın hitabı kadın – erkeğe ya da belli bir zümreye değil... Tüm inananlaradır. Aleviler de bu yüzden yüzyıllardır kadın erkek birlikte ibadet etmişler, Hakk meydanına birlikte girmişlerdir.
Cuma gecesi ibadeti İmam Cafer Sadık Buyruğu’ nda da, her Alevinin yapması gereken bir ibadet olarak belirlenmiştir. Buna ‘’48 Perşembe’’ de denmektedir.
Çokça sorulan sorulardan biri ‘’Alevilikte günlük ibadet var mı?’’ sorusudur. Elbette Aleviler günlük ibadetlerini de yaparlar. Sabah güneşi karşılamak ve akşam vakti yine güneşin batması ile yapılan dua etkinliğidir. Zaten gündüzün iki ucu dediğimiz kavram; sabah güneş doğarken ve akşam güneş batarken yapılan Yüce Allah’ ı anarak yapılan ibadettir. Ehli Beyt’ in gittiği sıratel mustakim yoluna gitmeyi hedef edinmektir. Bu inançsal gelenek hâlâ Anadolu’ da yaşlılarımız tarafından devam ettirilmektedir.
‘’Yattım Allah kaldır beni
Rahmetine daldır beni
Can bedenden süzülürken
Din ve imanla gönder beni’’
‘’Yatarım Allah, kalkarım inşallah’’
gibi anonim deyişler hâlâ dillerdedir. Ancak yeni yetişen neslimize bu bilgileri aktarmamız gerekmektedir. Maalesef git gide bu dualar ve yapılan ibadetler artık bilinmiyor.
Konumuza dönecek olursak; Kuran’ ı Kerim’ de ki ayetlerde de 2 vakite işaret etmektedir. Kuran’ ı Kerim’ de direk olarak 5 vakit diye bir ifade bulunmamaktadır. 5 vakit, geleneksel Kuran yorumlanmasından kaynaklanmaktadır. Bu da farklı bir konu olduğu için şimdilik değinmeyeceğiz. (Bize ‘’Kim kaç vakit ve ne niyetle Yüce Allah’ a yakarıyorsa, Yüce Allah kabul eylesin.’’ Demek düşer)
Li duluki eş şemsi ilâ gasaki el leyli Kurani el fecri
Güneş batınca ve güneş doğunca…
İsra Suresi 78. ayet ‘’Güneşi tam batmasından gecenin tam kararmasına kadar salat et/yakar. Fecrin yoğunlaştığı zaman da (fecr= tan yeri ağarması demektir) Bu gözle görülen bir zamandır.’’
Kuran‘ da Hud Suresi‘ de dahil olmak üzere bir çok ayet günün iki ucuna işaret etmektedir. Hud Suresi 114. ayette geçen ‘‘Salat-ı Vusta‘‘ (yani orta namaz diye çevirilen ifade) aslında Kuran boyunca en çok geçen ‘‘salat‘‘ a yani destekleşme ve dayanışmaya atıfta bulunmaktadır. Ayrıca günlük ibadetlerde, kişinin yaratıcısına olan bağlılığının zihinsel olarak göstergesi çok önemlidir. Yoksa gerisi ritüel, şekillerden ibaret olmaktadır... Hangi şekilde, elini nereye koyacaksın, ayakların nasıl duracak, tamamen kişinin kendisine kalmıştır. Aleviler genelde diz üstü oturarak ya da ayakta iken el kalpte iken dualarını ederler.
Ali İmran Suresi 191. ayet
‘‘Onlar ki ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken ALLAH'ı anarlar. Göklerin ve yerin yapısı ve yaratılışı hakkında düşünürler: "Rabbimiz, sen bunları boş yere yaratmadın, sen yücesin, bizi ateş azabından koru (diye dua ederler)‘‘
Alevi geleneğinde: ‘‘Bizler salat-ı daimdeyiz‘‘ yani her an her vakit, devamlı olarak Yüce Allah‘ ı zikrimizden, hatırımızdan çıkarmayız anlamında söylemişlerdir. Her an Allah ile beraber olan kişi kötülük yapabilir mi? İnsanlara dini zulüm aracı haline getirir mi? Sırf kendi gibi inanmıyor diye tiksindirici görünüm sergileyebilir mi?
Allah deyip bağırma
Uzak sanıp çağırma
Hakkı dilden ayırma
Şeytan güler bu hâle
Hayali bir yerdesin
Sen arada perdesin
Hak sende sen nerdesin
Nedir cevap suale?
İbadetin amacı kişinin Allah ile zihinsel bağ kurmasıdır. Kuran da Maun suresi var. Biz Aleviler de Maun suresini dikkate almalıyız. Sakınmalıyız. Semahlarımızı gösteriş haline sokmamalıyız. İbadetlerimizi sosyal medyada ‚‘beğeni‘‘ aracı haline getirmemeliyiz. Birileri bizi görsün diye yolumuzu bağılaştırmamalıyız.
Açık söylemek gerekirse hangi ritüel olursa olsun; gösterişi, dini eğlence haline getirmeyi, birilerine nispet yapmak için yapılan ibadetleri Yüce Allah lanetliyor! Maun Suresi tüm Müslümanlara hitab ediyor.
Eğer bir şey anlam kaymasına uğrarsa o şey yozlaşmaya başlayacaktır. İnançlarda buna dahildir.
Kapıdan girince köşe gözetme
İçin karalayıp dışın bezetme
Şah Hatayi‘ m ötesini uzatma
Mümin isen bir ikrara durasın
Yüce Allah yaptığımız ibadetleri dergâhı izzetinde kabul eylesin
ALEVİ İSLAM İNANÇ HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI
Mevlâna 1207 yılında Horasan’ın Belh bölgesinde Vahş kasabasında doğmuş 1273 yılında Konya’da vefat ...
Devam3 SÜNNET 7 FARZ (3. BÖLÜM) 4. Farz: ‘’Hak ile Hak Olmak’’ Her işte Hakkı görmek. Tanrısal Âlemin içi ...
Devam1- Farz: ‘’Dosta Dost Olmak’’ Yol içinde olanlarla yoldaş olmaktır. Alevi inancının gerekliliklerini ...
Devam3 SÜNNET 7 FARZ (1. BÖLÜM) 3 Sünnet 7 Farz, 4 Kapı 40 Makam, 12 İşlek… Bu kurallar bütünü Alevi – Kı ...
DevamAlevîlik, Muhammed Ali’nin kurduğu bir yoldur. Bu yola ancak akla karayı, doğru ile yanlışı, hak ile ...
DevamAlevilere yüzyıllarca “Rafizi”, “Kızılbaş” dendi. Daha doğrusu Hz. Ali’yi sevenlere “Dinden çıkmış, ...
Devam