alevi islam logo
alevi islam logo

Hızır Orucunun Ardından

26.02.2025

Derdimin dermanı tuttuğum ipsin

Yetiş Hızır yetiş darda kalana

Gerçeğin nefesi uzanan elsin

Yetiş Hızır yetiş dardan gelene

Yetiş Hızır yetiş dardan gelene

 

Gelen dara darda duran olmalı

Hak nefesi gerçeklikle dolmalı

Şüphesiz ikrarla hedef bulmalı dost

Medet Hızır yetiş darda olana

Yetiş Hızır yetiş darda olana

 

Olduran Allah’tır Hızır’la aşikâr

Maksadın kaybeden daim kılar zar

Çırağı yakılır bulursa didar

Medet Hızır medet darda durana

Yetiş Hızır yetiş darda durana

 

Durulan dardan da Hakk’a yürünür

Gerçeğe erene her hâl görünür

Veliye rehber de Hızır bilinir

Medet Hızır yetiş darda sorana

Yetiş Hızır yetiş darda sorana

 

Soran kendin sorar mekân nerededir

Hak bir nefes haldır makam kimdedir

Hızır'la olanlar sultan demdedir dost

Medet Hızır yetiş darda görene

Yetiş Hızır yetiş darda görene

Medet Hızır yetiş darda görene

 

Görünen Ali’dir Hızır donunda

Nice sırlar ayan onun katında

Işığı bilenler hâl makamında

Medet Hızır yetiş darda erene

Yetiş Hızır medet darda erene

Yetiş Hızır yetiş darda erene

Medet Hızır yetiş ışık olana dost dost

 

Sevgili canlar cümlenize muhabbetlerimi sunarım, hepiniz hoş geldiniz. Hızır orucu ve Hızır Cemlerimiz bitti. Bu sene her Cemevimizde halkımızın yoğun katılımı ile oruçlarımızı açtık ve ibadetlerimizi yaptık. Yüce Yaradan tutulan oruçlarımızı verilen lokmalarımızı hakk olan niyetlerimizi hakk olan doğrultuda kabul eylesin. Hz. Hızır bolluğun bereketin himmetin sembolü olmuştur ve bu anlamıyla Hızır hanenize uğrasın diye dua ederiz. Yani bolluk bereket himmet evlerinizde olsun deriz. Hızır bu duygular ile çağırmanın istemenin bir araya gelip toplanmanın adıdır. Gayret bizden himmet erenlerden olsun.

Geçmişte Anadolu’da Pirler, Rehberler, Mürşitler Hızırı 4 haftaya bölmüşler her Perşembe bir bölge oruç tutup görgüleri yapıp, Hızır kurbanı ve Cemleri yapmışlardır. Orucu, paylaşmayı lokmaları, görgüleri ile bir ay içinde tüm taliplerin hizmetini yapmışlardır. Görgü sorgu sual dara durulduğu içinde darda Hızırı çağırıp Hızır orucunu da dar zamanında yapmışlardır. Yani taliplerin dar hizmeti yapıldığı bir zamanda darda olanların Hızırı çağırdığı yoğun bir ibadetin yaşandığı bir aydır Hızır ayı.

Hızır ayında oruçlar tutulmuş cemler yapılmış ikrar üzerinden musahip olanların görgüleri yapılmış, küsler barıştırılmış, dargınların arası düzeltilmiş, suçuna göre sitem ya da düşkün ilan edilmeler olmuş toplumda arınma temizlenme yaşanmış ve birlik dirlik sağlanmıştır. Hızır ayında dar meydanı kurulmuş darda olunduğu için de Hızır çağrılmış himmet istenmiştir. Darda olan kişi kendisine yardım edemediği için darlıktan kurtulması için destek, himmet istenmiş hak ettiği oranda destek himmet görmüştür. Özünü dara çekip pirin huzurunda sorgu sualden geçenlerde bir manevi huzur inmiştir.

Perşembe Hızır ceminden sonra gece gördükleri rüyayı ertesi gün dedeye anlatıp cemde yapılan hizmetlerin arınmanın ruhta karşılığı tasdik edilmiştir.

Sevgili canlar hızır cemlerinin asıl anlamı budur manası budur. Bu hizmetler üç güne sığmadığı için bir ay boyunca farklı yörelerde Hızır oruçları tutulup hizmetler yapılırdı. Burada ki amaç dedenin talibin herkesin yılda bir defa sorgu sualden geçip erenlerin kurduğu sistemin devam etmesidir. Bu sistemin kıblesi haktır. Yılda bir defa tüm canlar hizasını hak olana göre düzeltip yüce Yaradan’ın emirlerini uygulayıp hakkın tecellisine daim dikkat edip bunu da hızır kanalıyla yetime yoksula esire yardım edip rızalıklar alınarak yapılmıştır. Kul kuldan razıysa Cenabı Allah cümlemizden razı olsun diye dualar edilmiştir.” Dar çeken didar göre didar gören hakka ere” denmiştir.

Erenler “Dar çekenler didar göre” demişlerdir. İşte hızır dar çekenlerin yardımcısı olsun darda kalanların yardımcısı olsun darda olanların yardımcısı olsun deriz.

Sevgili canlar üç çeşit dar vardır:

Temelde darlık; kişiye yetmeyecek, zor durumda bırakacak, tahammül edilmesi güç hâllere karşılık gelir. Dar durumda olanın darlığı ancak destekle genişleyebilir. Dar durumda olan kendisine yardım edemez. Dar durumda olan aslında kendisi ile ilişkide bulunan topluma teslimdir. Onun darlığından ve darda kalmasından toplum sorumludur. Onun için darda kalanlara yardım edilmesini istemek konusundaki samimiyetle, darda olanların derdiyle dertlenip bu yardım eylemi içinde olmakla görülür. Darda olanların yanında olan, onların yaşam alanlarını genişletmeye çalışan, onların darlığını kendi enginliğiyle yumuşatanlar ancak darda olanlar için istekte bulunabilir. Hızır; tek tek darda olanları arayıp bulmaz, o darlık bir bütünlük içinde olanlar tarafından Hızır’a iletilir. Toplumsal bütünlüğünü, toplumsal rızalığını sağlayamamış toplumlara Hızır yardımcı olmaz. Parçalanmış ruhları, Hızır derleyip toplamaz. Maddeye batmış ve maddenin her türlü tahakkümüne saplanmış bireye, Hızır himmet etmez. Hızır “verene” gelir, Hızır başkasının derdini dert edinene, darda olanla dara çekilene, darda olanla “dar” da durana gelir. 

Darın diğer bir anlamı, “idam düzeneği”dir. İdam, bir suç karşılığında toplumu idare eden makamlar tarafından kişiye verilmiş ölüm cezasının uygulanmasıdır. Ölüm cezasının verilmesinin sebebi “suçlunun” topluma telafi edilemeyecek bir zarar vermesi veya öldürülmez ise işlediği suçu işlemeye devam edeceğinin ortaya çıkmasıdır. Tarihimiz birçok idamla karşı karşıya kalmıştır. Yaşarken öldürülmek hem de düşüncelerinden dolayı herhâlde sadece beşer tabiatıyla anlaşılabilecek bir şeydir. İdam edilen “dar”dan ölüme uğurlanır. Ölüm ise gerçek suçlular için yok oluş, toplumunun ruhunu harekete geçirmeye çalışan yüce ruhlar için ise vazifenin tamamlanması asli vatana dönüştür. “Ölmeden önce ölmeyi” öğrenen nice kâmil için darağacı vuslatın kapısıdır. “Tasavvufun ilk makamı burada (darda) kanla abdest almaktır” diyen Hallac-ı Mansur, “Mene sığar iki cihan men bu cihana sığmazam” diyen Seyyid Nesimi, “Açılın kapılar dara gidelim” diyen Pir Sultan Abdal, hep bu kapıdan uğurlanan kâmil insanlardır. Bunların darda bulunmalarının sebebi de toplumdur. Toplum onların anlattığı hakikate gerektiği düzeyde destek vermediği, hakikate uygun bir arılığa erişmek için çaba göstermediği için önderleri, velileri yaşlanıp, piri fani olup yataklarında canlarını teslim etmemiş, halkın yapması gerekeni de sırtlarına alıp yüksek sorumluluk ve ahlak ile hareket ederek kör olanların gözü önünde yanarak aydınlatmayı seçmiş ve dardan vuslata ermiştir. Bu yüce ruhlara Hızır darda yardım etmiş, onları layık olmadığı toplumlarından kopararak almış, maddi bedenlerini onlara verip yüce ruhlarını vazifelerini tamamlamış bir şekilde yüce makamlara taşımıştır. Şeytan, işini çok iyi bildiği için bu yüce ruhlara yapılan zulmün yükünü paylaştırmak istemiş ve bu erenlerin idamının seyredilmesini emretmiştir. Bu seyir bir şahitlik ve rızalık tasdikidir. Hz. Hüseyin’in şehadetini izleyen İslam dünyasının üzerindeki vebal bu vebaldir. Erenlerin Ehlibeyti izleyip, Yüce Yaradan’ın emrine uyup, Hak’tan gayrısından yüz çevirmeleri sonucu idam edilmeleri ve bu idamlarının aydınlanması için çaba sarf ettiği beşer gözü önünde yapılması da aynı vebaldir. Hızır kendisine emanet edilen bu yüce ruhlarına sahip çıkmayan toplumlara da yardım etmez. Onlara yapılan yardımlar ve onların açtığı yolda verilen fedakârlıklarla Hızır, toplumların rahmete layık olmadığına karar verir. 

Darın üçüncü anlamı ise Alevi cem ibadetinde kıyam duruşun özel hâlidir. Dar; sağ ayak başparmağının sol ayak başparmağını kapattığı, ellerin bazı uygulamalarda yanlarda salık bir şekilde durması kimi uygulamalarda ise sağ elin kalp üzerine konulması ile yapılan, bedenin hafif öne eğik şekilde durduğu bir ayakta durma biçimidir. Dar, Alevilikte pirin huzurunda olma hâlidir. Darda olmak, ölü olmak anlamına gelir. Darda sorulan sorulara cevap verilir, yalan olmaz, siyaset yapılmaz; menfaat gözetilemez. Hatta darda sorulan ahirette sorulmaz, diye kabul edilir. Hesabın görüldüğü, ölmeden önce ölü olma hâlinin deneyimlendiği, dosdoğru olmanın, nefsi ile cenk hâlinde olmanın, toplum huzurunda pir rehberliğinde nefsine öldürücü darbe vurma ortamı olan dar, Alevilik için çok önemlidir. “Dar gören didar görür, didar gören Hakk’a erer.” denir ve buna inanılır. Darda duran hayatın içindeki ruhsallığı, erenleri ve Yaradan’ın muradını görür ve ona uyar. İşte bu dar görenler, Hakk’a erer ve bu dar görenler, Hızır’a muhatap olabilir. 

Medet Hızır yetiş darda görene

Yetiş Hızır yetiş darda sorana

Yetiş Hızır yetiş darda erene

Yetiş Hızır yetiş darda durana

Yetiş Hızır yetiş dardan gelene

Sevgili canlar Anadolu’da dar bittiğinde yani hızır cemleri perşembe akşamı bittiğinde cuma günü imkânı olan canlar hızır kurbanı keserlerdi. Köyde olan herkes lokmasını yapıp köydeki bir pirin, velinin, gerçeğin türbesine gidip ziyaret edilirdi. Dün yapılan hizmetler ile cemdeki himmet ile türbesine gittiği evliya ile bir bağ kurardı. Evliyanın yaşayanı da türbesi olanı da hay’dır. Biri fizik bedenli olandır diğeri yatırı olan türbesi olandır. Çerağlar yakılıp dualar edilirdi. Akşam yapılan cemlerden sonra dardan geçmenin erenlerin himmetiyle olduğuna inanırlardır.

Pirim himmet eyle oğul ya hizmet Hak sahip çıkmazsa artıyı fırkat Gel şefaat eyle güzel Muhammed ,Ol demde yetişir car eder Allah Allah darda olanların darda kalanların dardan gelenlerin yardımcısı olsun.

Sevgili canlar hızır cemlerimizi bu anlamıyla bu duygular ile birlikte yapalım. Ocağımızı pirimizi ikrarımızı unutmayalım. Amacımız daim hak olsun hakka giden yolda bunların hepsi bir araçtır. Allah’ın bizlerden istediği muradı gerçekleştirmek için bir vesiledir. Bu meydanları dolduran lokmalarını veren tüm canların hizmeti kabul olsun.

Yüce yaradan yaptığımız bu hizmetlerin manasına ermeye nasip eylesin, gerçeğini fark etmeyi yaşamayı nasip eylesin.

ALEVİ İSLAM İNANÇ HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI

 

HAFTALIK CEM SOHBETLERİ

Kabe ve Hz. İmam ALİ

Kabe ve Hz. İmam ALİ

Cihan var olmadan var olan Ali idi, Cihan var olurken yine var olan Ali’dir. (Mevlana Celalleddin-i ...

Devam
SULTAN NEVRUZ

SULTAN NEVRUZ

Nevruz Farsça bir kelime olup, manası yeni gün anlamındadır. Bugün toprağın uyandığı, tabiatın canla ...

Devam
HZ. MUHAMMED’DEN SONRA İSLAM VE ALEVİLİK

HZ. MUHAMMED’DEN SONRA İSLAM VE ALEVİLİK

HALİFE OSMAN BİN AFFAN DÖNEMİ Hz. Muhammed s.a.s sonra üçüncü Halife Osman bin Affan olmuştu, yani A ...

Devam
ALEVİ İSLAM İNANCINDA KADININ YERİ

ALEVİ İSLAM İNANCINDA KADININ YERİ

Pirini özünde anar Aşkın küresinde yanar İnsanlığa ilham sunar İkrarında durur kadın Noksanlık var d ...

Devam
DERVİŞLİK

DERVİŞLİK

DERVİŞLİK Dervişlik dedikleri, Hırka ile taç değil. Gönlün derviş eyleyen, Hırkaya muhtaç değil. Hır ...

Devam
İSLAMDA VE ALEVİLİKTE EŞİTLİK

İSLAMDA VE ALEVİLİKTE EŞİTLİK

“Elçi Rabbinden kendisine indirilene inandı, insanlar da… Hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına, e ...

Devam
""
Top