Bir milleti millet yapan inanç ve kültürleridir. İnanç; kelime olarak inanılan şey, bir fikre, dine olan bağlılık demektir. Kültür; toplumların kendilerine özgü olan gelecek nesillere aktarılan maddi veya manevi her şeyidir. İnanç ve Kültürler toplumların kimlik kazanmasında büyük rol oynamıştır. İnançsal ve kültürel değerlerimizi yaşatan, aktaran birçok kişi yetişmiştir. Bunlardan bir tanesi de Serçeşme Hünkâr Hacı Bektaş Veli; 13. yüzyıla damgasını vuran, kendisinden sonraki kuşaklara da düşüncelerini bırakan önemli şahsiyetlerden birisidir. Gerek düşünce yapısıyla gerekse inanç önderliğiyle karşımıza her dönem çıkmaktadır ve kalıcılığını korumaktadır.
Hacı Bektaş Veli, İbrahim Sani diye bilinen Seyyid Muhammed’ in oğludur. Asıl adı Seyyid Muhammed bin İbrahim olan Hacı Bektaş, Horasan’ın Nişabur şehrinde dünyaya geldi. İlk eğitim ve öğretimini zahir ve batın ilimlerinde bilgili olan Şeyh Lokman-ı Parende’ den aldı. Türkistan Piri Ahmet Yesevi’ nin halifelerinden olan Şeyh Lokman-ı Parende halka doğruları gösteren talebeler yetiştiren bir erdi. Kısa zamanda Bektaş’taki ışığı görmüş, onun Anadolu’ya gitmesinde büyük rol almıştı.
Anadolu erenleri arasında önemli bir rol alan Hacı Bektaş Veli çeşitli kerametlerinden ötürü Hacı ve Veli adlarını almış; Abdalların piri, Anadolu’nun büyük erenlerindendir. Onun Anadolu’ya gelişi Selçuklu Devleti’nin düzeninin bozulduğu döneme denk gelmektedir. Hakikatin çerağını Anadolu’da yakmış, etrafına topladığı insanlara birleştirici, bağlayıcı olmuş ve İnsan-ı Kamil olma yolunun “dört kapı kırk makam” dan geçtiğini öğrencilerine öğretmiştir.
Hacı Bektaş eğitimini tamamladıktan sonra Horasan’dan ayrılmış, Anadolu’ya gelerek de Türklerin ve o bölgede yaşayan halkın din anlayışının ahlak temelli bir nitelik kazanmasında etkili olmuştu. Hünkâr; hayatının büyük bir bölümünü geçireceği Nevşehir ili, Sulucakarahöyük köyüne yerleşerek kurduğu dergahta binlerce öğrenci yetiştirmiştir. Böylece kısa zamanda tanınarak halkın sevgisini, saygısını kazanmış hatta Osmanlı Devleti'nin padişahları tarafından da sevilip, hürmet görerek devletin sağlam temeller üzerinde oturmasında büyük katkılar ve hizmetler sunduğu çeşitli kaynaklarda ve rivayetlerde geçer.
Anadolu’nun aydınlanmasında öncülük ederek ne de güzel söylemiş Pir Hünkâr Hacı Bektaş Veli: “ İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.” Binlerce yıl önce söylenmiş bu güzel söz asırlar geçmesine rağmen yaşamın temel kuralı olmuş. Bu temel kuralı bugün kendilerine İslam diyen ülkeler hal etselerdi, felaketlerden en az zararla kurtulurlardı.
Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında çok önemli rol oynayan hoşgörü önderi, “iman, ilim, ibadet ve ahlak “ kuralları başta olmak üzere İslam dininin temel prensiplerini tasavvufi bir yorumla “ dört kapı kırk makam” ile hayata geçirerek açıklamıştır. Dini, ahlaki, sosyal, kültürel konularda da onun hoşgörü anlayışına sığınılmıştır. Onun toplumuna ve tüm dünyaya verdiği mesajlar halen canlılığını korumaktadır.
Yaşamı boyunca toplumlara ve etrafındakilere “Her ne ararsan kendinde ara!” diyerek başkalarını suçlamak yerine kişinin sorumluluk bilinci ile hareket etmesini sağlamış; bireylerin kötülük anlayışını terk etmelerini asıl olanın saygı, sevgi ve hoşgörü içerisinde yaşanması için büyük mücadeleler vermiştir.
İçimizdeki çekememezliklerin altında yatan en önemli sebeplerden olan kibir, haset, bencillik gibi davranışlara “ İncinsen de incitme! “düsturu getirmiştir. “Düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayın!” sözünden bütün insanlığı sevgi ve barış kardeşliğine çağırmış, insana verdiği değeri bir kere daha dile getirmiştir.
Hacı Bektaş Veli’yi kendi zamanından sonra yazılmış ikinci dereceli kaynaklardan incelemek mümkündür. Onun adına düzenlenmiş “ Makalat, Vilayetname, Gayb Bahçesinden Seslenişler” gibi eserler genel olarak kabul edilmiştir. Onun eserleri, insanlığın önünü aydınlatan dünya görüşü, düşünce ekolü ve bıraktığı mirası dikkate alınarak üniversitelere ve müzelere adı verilmiştir. Hatta vefatının 750. yılı olması sebebiyle de UNESCO tarafından 2021 yılı Hacı Bektaş Veli Yılı ilan edilmiş, onun yaşam felsefesine tüm dünyanın değindiği anma ve kutlama programı yapılmıştır.
Alevi inancında ham insandan olgun insana yani İnsan-ı Kamil’ e ulaşmak için Hünkâr Hacı Bektaş Veli’ nin “ dört kapı kırk makam, sevgi ve hoşgörü” öğretisi sosyal ve inançsal yapıda çok büyük etken olmuştur.
Sevgi muhabbet kaynar, yanan ocağımızda,
Bülbüller şevke gelir, gül açar bağımızda.
Hırslar, kinler yok olur, aşkla meydanımızda,
Aslanlarla ceylanlar, dosttur kucağımızda.
Büyük bilge Pir Hünkar Hacı Bektaş Veli
Kaynaklar: Makalat ve Vilayetname
ALEVİ İSLAM İNANÇ HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI
Mevlâna 1207 yılında Horasan’ın Belh bölgesinde Vahş kasabasında doğmuş 1273 yılında Konya’da vefat ...
Devam3 SÜNNET 7 FARZ (3. BÖLÜM) 4. Farz: ‘’Hak ile Hak Olmak’’ Her işte Hakkı görmek. Tanrısal Âlemin içi ...
Devam1- Farz: ‘’Dosta Dost Olmak’’ Yol içinde olanlarla yoldaş olmaktır. Alevi inancının gerekliliklerini ...
Devam3 SÜNNET 7 FARZ (1. BÖLÜM) 3 Sünnet 7 Farz, 4 Kapı 40 Makam, 12 İşlek… Bu kurallar bütünü Alevi – Kı ...
DevamAlevîlik, Muhammed Ali’nin kurduğu bir yoldur. Bu yola ancak akla karayı, doğru ile yanlışı, hak ile ...
DevamAlevilere yüzyıllarca “Rafizi”, “Kızılbaş” dendi. Daha doğrusu Hz. Ali’yi sevenlere “Dinden çıkmış, ...
Devam