Aşura; Hz. Nuh’un gemisinin 40 gün 40 gece su içinde kaldıktan sonra muharremin onunda karaya oturdu. Gemide olanlar ellerinde kalan yiyecekleri bir araya getirip çorba yapıp yediler ve Rablerine şükrettiler. İşte bunun adına aşure denildi. Aş: çorba, Şura: toplanmak anlamındadır. İbrani dilinde de bayram demektir.
Diğer bir anlamda da: Arapça’da on anlamındadır. Yani, on muharremdir. On muharremde ki aşurenin anlamı nedir?
“Aşura : Erdemli, ilkeli, dürüst; şefkatli, mert ve yiğit bir kahramanın, zamanın zalimleri tarafından altı aylık süt emer çocuğuna varıncaya kadar bütün yakınlarıyla birlikte acımasızca, susuz olarak şehit edildikleri günün adıdır.
Bu facianın vuku bulduğu Hicretin 61. yılının Muharrem ayının onuncu gününün adıdır.
Aşura; Bu kahramanın zalime boyun eğmeyerek onursuzca yaşamaktansa, hayatı pahasına da olsa onurluca ölmeği seçtiği günün adıdır.
Aşura; Mazlumun zalime, öldürülenin öldürene ve kanın kılınca galebe geldiği günün adıdır; Aşura, zalim karşısında mazlumların ölümcül suskunluk ve durgunluğunu zalimi kahredici bir çığlığa, yok edici bir volkana çeviren bir özgürlük destanın adıdır.
Kerbela, bu destanın yazıldığı çölün adıdır.” (S. Özgündüz,Hüseyin’in aşurası,2005)
Kahramanı; Alemlerin rahmeti Peygamber efendimizin torunu İmam Hüseyin’dir.
İşte o destanın yazıldığı gün muharrem ayıdır. Muharrem denince gözümüz yaşarır, gönlümüz mahzunlaşır. Özümüzde aynı sevgiyi, aynı hüznü ve aynı kederi paylaşırız. Bu gün yiğitler şahı İmam Hüseyin’i ölümsüzlüğe, Hakk’a uğurladığımız gündür.
Bu gün yüreğimiz Kerbela da yanmaktadır…
Aşura, Ehlibeytin izinden gidenlerin kurtuluşa erdiği gündür. Ehlibeyti sevmek ve onların izinden gitmekte kurtuluştur. Daha öncede yazdığım gibi bu orucun aslı muharrem demiştik. Ehlibeytin gemisine binmekte kurtuluşta olmak demektir.
Hz: Peygamberimiz; “Gerçekten Hüseyin hidâyet meşalesi ve kurtuluş gemisidir.” Devamla¸ ”Hüseyin benden, ben Hüseyin’denim; eti etim, kanı kanımdır.” Yine devamla; “Kim Hüseyin’i severse Allah da onu sever.” Diye buyurmuştur. Onların yolu “dosdoğru olan yol”dur. Onların izinden gitmekte dosdoğru yolda olup kurtuluşa ermektir.
Alevîlik, Muhammed Ali’nin kurduğu bir yoldur. Bu yola ancak akla karayı, doğru ile yanlışı, hak ile ...
DevamAlevilere yüzyıllarca “Rafizi”, “Kızılbaş” dendi. Daha doğrusu Hz. Ali’yi sevenlere “Dinden çıkmış, ...
Devam13. asırda büyük bir karanlık içindedir. İnsanların kazıklara oturtulduğu engizisyon mahkemelerinin ...
DevamHayat denilen yolculuk -doğumdan ölüme- göz açıp kapayıncaya kadar çabucak geçmektedir. Kişi son nef ...
DevamTüm mesele; “Işık mı karanlığı boğacak; yoksa karanlık mı ışığı boğacak?” Eğer ışık karanlığı boğabi ...
Devam