alevi islam logo
alevi islam logo
KAMUOYUNA

KAMUOYUNA

07.07.2017

Alevi İslam İnanç Hizmetleri Başkanlığınca, son dönemlerde ideolojik isteklerini Alevilik ile yan yana getirme gayreti hisseden Avrupa menşeli kurum ve kuruluşların akıl dışı açıklamalarını ibretle izlemekteyiz. Alevi İslam İnancının, Semavi Dinlerden ayrı olduğunu ve hatta kendi başına bir din olduğunu dahi ima ve iddia edebilecek duruma gelmiş talihsiz açıklamaların, Alevi İnancı ile bir ilgisinin olmadığını, asıl itibari ile toplum içerisinde ayrılıklar oluşturulmak istendiğini kamuoyunun bilmesini isteriz.

Başkanlığımızın kuruluş tarihi olan 2003 yılından bugüne kadar Alevi toplumuna ve Cem Evlerimize vermiş olduğumuz hizmeti aynı titizlik ve özenle devam ettireceğiz. Elbette bu hizmetlerimiz karşısında “Alevi Maskesi” takmış, bilimden, Kur’an’dan, tarihten bihaber olan kimselerin birçok kez sözlü saldırısına maruz kaldık. En küçük ayrılıkta dahi Türkiye’de bulunan bazı Kurumlar, ağız birliği edercesine bizleri değim yerindeyse yerden yere vurmuşlardır. Lakin İnancımızın “Sabır ve Sükût” anlayışıyla bu gibi meseleleri Alevi Kamaleti ile görmezden geldik, merak ettikleri durumları bizzat kendilerine iletmeye çalıştık. Fakat, bu kurumların yöneticileri, Alevi İslam İnancına dil uzatan, Aleviliği, Allah-Muhammed-Ali yolundan, Kur’an ve Ehlibeyt yolundan koparmak isteyen, genç kuşakları asimile edip, Ateizmi Alevilik yerine ikame etmeye çalışan guruplarla mücadele etmemiş tam tersine kendi mekânlarını onlara tahsis etmişlerdir. Kendilerini düşünmeye ve neye hizmet ettiklerini anlamaya davet ediyoruz.

İnancımızın kutsal mekânlarından olan Hacı Bektaş Veli Hazretlerinin ebedi istiratgâhında yapılan toplantı ise o mekâna asla uygun olmadığını da belirtmek isteriz.

Bu talihsiz toplantının bildirisinden şunları amaçladıkları görülmüştür;

On İki İmam’ı, Matem Orucunu kaldırmak, Ulu Ozanları Araplık ile ilişkilendirip Cem İbadetlerinden uzaklaştırmaya çalışmak, yine Cem İbadetlerinde Tevhit, Duaz-ı İmam, Miraç bölümlerini kaldırmak, Nübüvvet ve İmamet olgusunu kaldırmak, Cemevlerinde Hz. Ali’nin temsili Portresini kaldırmaktır.

Sonuç olarak;

 İslam’ı kendi amaçları için kullanmış ve asıl yörüngesinden saptırmış olan Emevi-Abbasi yorumunun Aleviler hakkında ki haksız ve ahlak dışı fetvalarını meşrulaştırmaktır.  Alevi Toplumu hakkında Emevi-Abbasi ve Osmanlı Resmî Tarihinin iftiralarına ve kabullenmelerine onay vermek, İlahi Kitaplarda yer alan “Tevhit” ilkesinden Alevileri uzaklaştırıp Hak inancını kaldırıp, kendi istedikleri şirkvari deli saçması yolu kabullendirmeye çalışmaktır. Kendilerine utanmadan “Alevi Pirleri” diyen ve Seyyidliğin kökenini reddettikleri halde nasıl Seyyid oluryorlar? Bunu dahi bilmeyen bu kişiler (eğer gerçekten ocak sahibi iseler) kendi ocaklarına havale ediyoruz.

Pir Sultan Abdal’ı Siyasi bir önder olarak lanse eden bu akıl Hz. İmam Hüseyin’in duruşunu ise basit bir mesele gibi göstermeye çalışmaktadır.

Bu Mervani sinsiliğin açıklamalarını, toplantıda aldıkları kararları ve bildiriyi Alevi İslam İnanç Hizmetleri Başkanlığı ve Başkanlığımıza bağlı kurumlarca tanımadığımızı bildiririz.

 

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Top