- Amaç birilerini rahatsız etmek değil, asıl amaç uyuyan birilerini uykudan uyandırmak ve gerçekler ile yüzleşmelerini sağlamak. Güneş her gün doğmaya ve batmaya devam ediyor. Önemli olan sabah doğan güneşin ışınlarından bir nebze faydalanmak ve aydınlanmak, tıpkı gün Muhammed’dir, ay Ali’dir misali güneşten ve aydan alınan ilmi bilgi ile karanlıkta kalan düşünceleri aydınlatmak misali.
- Yıllardır Alevilik ve İslam hem yazılıyor hem anlatılıyor. Peki; Alevilik ve İslam deyince ne anlıyoruz? 21 Yüzyılda olduğumuz bugünlerde Alevilik, İslam’ın içinde mi dışında mı tartışmaları devam ediyor. Ben ise bu sorulara bir nebze cevap bulmak ve cevap vermek için kısaca düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
1) İslam Nedir?
- Slm kökünden türemiş olan İslam sözlükte kurtuluşa ermek, barış yapmak, selim olmak, ihlaslı olmak anlamlarını içeriyor. Genelde İslam’ın Hz. Muhammed ile zuhur ettiği anlatılsa da İslam Âdem peygamberden beri süre gelen bir dinin adıdır. Âdem ve Hatem arasında bulunan cümle peygamberlerin görevi de temelinde sevgi ve barış olan bu güzel dini tebliğ etmek değimiydi? Kuranı Kerim’in Maide suresi 3. Ayetinde belirttiği gibi “Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı/Allah’a teslim olmayı seçtim.” Diyerek barış ve sevgi dinini yüce kitabımız ayetinde ne güzel belirtmiştir.
-Geleneksel din Muhammed-i İslam anlayışıdır. Peygamber’in hakka yürümesinden sonra çıkarılan bidatların ( yargılar ve ilkeler ) dinin içerisine sokulması ile birlikte ne yazık ki İslam doğru anlaşılamamış ve gelecek nesillere doğru aktarılamamıştır. Mazlum olanda İslam demiştir. Zalim olanda İslam demiştir. Peki hangisi doğru idi? Tatbikî de güzel Muhammed’in söylediği gibi! Din güzel ahlaktır söylemini ilke edinip savunanlar doğru olan yolu tutmuşlardır.
2) Alevilik nedir?
- Alevi demek; Ali’den taraf olan, Ali’nin yanında saf tutan, Ehlibeyt ’in hali ile hallenen demektir. Özetle Hünkâr Hacıbektaş Veli’nin bahsettiği gibi Eline, beline, diline sahip olma ilkesini yerine getiren bir anlayışı ilke edinen bir inancın adıdır. Özünde sevgiyi, kardeşliği, barışı, hoşgörüyü savunan bir inançtır. Alevilik Kerbeladır, Alevilik çağdaşlıktır, Alevilik Cem’dir, Alevilik yar yanağından gayrı paylaşabilmektir. Alevilik mezhep değildir. Ali İmran Suresi 103. Ayeti “Hep birlikte Allah’ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; “buradaki fırkadan maksat sözlük anlamı ayırmak ve bölmek manasını taşır. Mezhepçilikten maksatta zaten bölmek değil midir?
3) Alevilik İslam’ın içinde mi dışında mı?
-1950 ve 1960 yıllarına mensup siyasi kuşak ideolojisi asıl hedefe ulaşamayınca bir maşa misali Alevileri ne yazık ki kullanıp bir çıkış aramıştır. 1980 Yıllarına gelindiğinde ise akademik çalışmalarla başlayan Alevilik çalışmaları tarihsel emsali olmayan sorunları da beraberinde getirdi. Kimlik bir krize dönüştü aslında, bu kimlik sahipleri kendine öz karakterleri ile kullandıkları kalem ile insanlarımızı resmen zehirlediler. Hedef Avrupa’da yeni bir Alevi akımı başlatmaktı. Bunun adı Ali’ siz Alevilikti! Alevi-Bektaşi canlarımızın kenetlendiği köy derneklerine, ibadethaneleri olan cemevlerine sızıp kendi kadrolarını oluşumunu sağlayarak bu sığ düşünceyi enjekte edip kötü bir düşünce akımı sağlamaktı. Genelleme yapmak istemiyorum ama hiç bir hakikat bulamayan bu sığ akım ve düşünce Avrupa’da belirli bölgelerde ne yazık ki başarılı olsa da, Türkiye’de asıl hedefine ulaşamamıştır.
-Göç ve kentselleşme süreci ile birlikte geleneksel yapıdan modernleşmeye geçen Alevilik azda olsa bu siyasi akımdan etkilenip değerlerden koparılmaya çalışıldı. İslam’dan ayrı bir düşünce akımına neden olmaya başladı. Dolayısıyla gelinmek istenen nokta inancın içerisine siyaset sokularak toplumu ateist, materyalist, deist bir anlayışa sürüklemek idi. İslam anlayışından, inancından koparılmak istenen Alevilik Ali’ sizlerin empoze ettiği bir düşünce akımı ve gelir kapısından ( maddiyat ) başka bir şey değildir.
Özetleyecek olursak; Alevilik İslam’ın içerisindedir ve asla İslam’dan ayrı tanımlanamaz. Aleviliği İslam dışı olarak tanımlayanlar kendisini Alevi olarak tanımlamasınlar.
Kâbe’si İnsan-ı Kâmil, Kitabı Kuran-ı kerimdir. Geleneksel Alevilikte de bu anlayış ve inanç var idi. Modern Alevilikte de bu anlayış ve inanç halen devam etmektedir.